22 Mart 2011 Salı

Çarpma

Bir insanı değil de onun yanında yürümeyi özlemek çok garipmiş. bana kitaplarda okuduğum şeyleri hatırlatıyor bu duygu. bir insandan öte o insana ait ufak tefek gariplikler ona özgü hareketler ve onun yanında sizin içinde bulunduğunuz ruh haliymiş özlenmeye değer olan. ya da belki biraz o otururken saçlarını arkadan izlemekmiş güzel olan. bence bir insan en çok arkadan bakıldığında masum görünür. gözlerini, mimiklerini yüzünün aldığı şekli, saçının alnına değişini görmeyince anlarsınız masumiyeti ama en çok da gözleriyle size bir şeyler anlatmaya çalışmadığında masumdur. sadece ensesine değen bukleler ve omuzları öylesine dururken, dünya üzerindeki en masum yaratık işte odur. bu adam nasıl size zarar vermiş olabilir, onun varlığı nasıl olur da canınızı acıtabilir anlamak mümkün olmaz. o sadece birazcık saçtan birazcık omuzdan oluşmuş ara sıra kafasını sallayan bir şeydir. bazen ellerini saçlarına götürür mesela. sonra bir anda dönüp bana bakar ve tüm büyü anında bozulur. ne olur ki dönmese arkasına. ve yürürken sadece önüne baksa. benim yanında olduğumu bilip, önüne baksa. eskiden olduğu gibi o yürürken ben ona doğru çekilsem. düz yürüme yeteneğimi kaybetsem. bazı insanlar vardır işte onlarla yürürken düz bir çizgide ilerleyemezsiniz, onun bulunduğu yere doğru çekilirsiniz sağa ya da sola. o, önden yürüyorsa hızlanır adımlarınız. ona çarpmak zorundasınızdır sanki. çarpmak istersiniz.

"your love will be safe with me."

1 yorum: