2 Ocak 2012 Pazartesi

Anlatma

-artık onun bana bir şeyler anlatmasını istemiyorum.
-Neden?
-çünkü o anlatınca dinliyorum. dinleyince onu çok özlüyorum. kurduğu her cümle beynime kazınıyor ve her birini tek tek hatırlamak beni çok mutsuz ediyor.
-Ne olacak peki?
-keşke benimle konuşmayı sonsuza kadar kesse, kendiliğinden. birden yok olsa ortadan sanki hiç varolmamış gibi.
-O zaman sen onu arayıp bulmaz mısın?
-büyük ihtimalle ararım. belki bulurum. o benimle konuşmasa da ben yine gider ona gülümserim, kaçamak kaçamak bakarım. onu severim.
-Neden böylesin, neden kendini üzmeye bu kadar meyillisin?
-ne bileyim. bi sorun var bende. bak yine hep bende. halbuki anlatan o, neden suçlu hep ben oluyorum?
-Belki o da sadece sana anlatmak istiyordur. sana bir şeyler anlatmayı seviyordur.
-ne kadar iyimsersin. ne zaman senin istediğin şeyle gerçekte olan şey bir olmuştur ki. ben pek görmedim.
-Belki dedim zaten, belki'nin muğlaklığına inanıyorsundur herhalde.
-ben hiçbir şeye inanmıyorum, sen de bunu çok iyi biliyorsun.

4 yorum:

  1. çok saçma, çok gerçek, çok garip..
    pek bir güzel yazı~

    YanıtlaSil
  2. bir an ben mi konuşuyorum dedim.demek ki insanlar değişse de düşünülenler değişmiyormuş.izninle ben bunu bir paylaşabilir miyim?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. insan dediğimiz zaten çok benzer şeyler düşünüp hissediyor o yüzden aslında çok da farklı değiliz. temelde aynı şeylere üzülüp aynı şeylere seviniyoruz. paylaşabilirsiniz tabi ki efenim :)

      Sil